İlk romandan bugüne kadar on binlerce eser yazıldı ve yüzbinlerce karakter yaratıldı yazarlar tarafından. Georg Lucas’ın dediği gibi: “Roman, tanrıların terk ettiği dünyanın destanıdır”. Roman kahramanları tanıdık, bildik, bizden birileri… Evde, sokakta, işyerinde, kafede, maçta, denizde, sinemada, tiyatroda, metroda, uçakta bizimle soluk alıp veriyorlar, bizi bize anlatıyorlar. Yüzyıllardır…
Yaşama ve doğaya dair her şeyi roman kahramanları üzerinden konuşabiliriz ve başka bir dili oluşturabiliriz. Bu dil hepimizin yaşam alanlarını, ilgilerini, arzularını, fikirlerini ve duygularını ortaklaştırma işlevini üstlenecek. “Dünyanın öteki ucu” diye bir kavramın yer almayacağı, sınırsız ve evrensel olan bu dil yalnızca edebiyat dili olabilir.